Namaz Serisi 1 2 3 4 5 6 7 8
Bu yazı namazın içine girmeden önceki son yazı olacak. Konumuz, abdest.
Çok uzun bir yazı olmasın diye ben biraz kısalttım ama abdestle alakalı
azıcık bir araştırma yapsanız ciddi ve önemli bilgiler elde eder ve onun
ne kadar kıymetli olduğunu idrak edersiniz...
Hepimiz biliyoruz ki, abdest namaz için ön şartlardan biridir.
Birçoğumuz da abdesti sadece bir araç olarak görür. Bazısı, 'abdestim
tam olmazsa namazım olmaz, abdest de bu yüzden önemlidir' diye düşünür
ama aslında abdest dediğimiz güzellik bundan çok daha fazlasıdır. Belki
10, belki 20, belki 30 yıl abdest alıp namaz kılmış olup da onun
hayatımıza getirdiği güzelliklerin farkında olmamak ne acıdır...
Abdestin de kendine ait sırlı güzellikleri vardır fakat bu sırların
farkına varabilmek için önce niyetimizi şekillendirmeliyiz...
(Mesela bakın şu hadise nasıl da güzel anlatır abdestli olmanın kıymetini;
Resûlullah Efendimiz bir gün Hz. Bilâl’e, “Yâ Bilâl, [Mirac
Gecesi’nde] Cebrail’le birlikte cennete girerken arkamda ayak seslerini
duydum. Cebrail’e, ‘Bu ayak sesleri kimindir?’ diye sordum. Cebrail
bana, ‘Bilâl’indir.’ dedi. Sen hangi hayırlı işleri yapıyorsun ki bu
dereceye vardın?” diye sordu. Hz. Bilâl şöyle dedi:
“Yâ Resûlallah, farzları yerine getiriyorum. Bir de her zaman abdestli bulunmaya dikkat ediyorum.”)
(Ayrıca biliyoruz ki birçok alim zatın annesi, bebeği karnındayken
abdestsiz ayaklarını yere basmadıklarını ifade etmiştir ki bu da
abdestli olmanın önemini anlatmaya yeter...)
Niyet
Abdullah bin Mübarek hazretlerinini şöyle bir sözü var:
"Küçük zannedilen öyle ameller vardır ki, baştaki niyetten dolayı kıymet
kazanmış ve büyük zannedilen öyle ammeller de vardır ki, baştaki
niyetten dolayı küçülüp gitmiştir."
(Niyet konusu oldukça geniş ve önemli bir konu belki bunu daha sonra etraflıca konuşuruz)
Belki de abdest almakla alakalı değiştirmemiz gereken ilk şey, abdest
aldığımızda ne kadar sevap kazandığımız meselesi.. ( yani abdestin be
kadar kıymetli ve karlı olduğunu anlama meselesi)
Şimdi bazıları şöyle diyebilir; ' ben zaten abdesti bütün sünnetleriyle,
suyu israf etmeden, söylemem gereken duaları okuyarak alıyorum'. Tabi
ki bu çok anlamlı, anlamlı olduğu kadar önemli ama farkettiyseniz bu
yaptıklarımızın hepsi abdestin dışında.
(ya gördük mü bakın yine kalb gerekiyor, abdestte de! İşin için de illa ki kalb olacak ve bunun için de farkındalık)
Ibn Al Kayyum hazretlerinin de dediği gibi kul küçük bir amel işler
de,bu ameli Allah katında, büyük amel işleyen insana göre daha
kıymetlidir çünkü kalbi de yaptığı işin içindedir, hâzırdır.
Şu hikayedeki gibi; adamın biri camini kapısında içeri giremeyen şeytanı
görür. Caminin içine göz attığında da görür ki, adamın biri yerde
uyuyordur diğeri de ayakta namaz kılmaktadır. Şeytana sorar: "Girmeni
engelleyen şu namaz kılan adam mı?" Şeytan cevap verir:"Hayır, şu
yerdeki." Nedenini sorunca da der ki, "çünkü onun kalbi de orda"...
Şimdi kendimize soralım: Abdest alırkenki niyetimiz ne?
(Evet ben de dedim ki; niyet ettim Allah rızası için namaz abdesti almaya diyoruz ya, namaza hazırlık yani...)
Birçoğumuz diyecek ki, namaza hazırlanma niyetiyle abdest alıyoruz.
Fakat ihtiyacımız olan birşey daha var; kalbimizi işin içine katmak ve
oraya bir niyet daha eklemek -ki bu yaptığımız da sırf Allah için olsun.
Bu güzel amele bir niyet daha ekleyelim mi? Yaradılmışların en güzeli
olan Resulullah'ın ﷺ sünnetini takip ediyor olmanın niyeti. Bu aldığımız
abdesti olabilecek en güzel hale getirmeye yardımcı olacak ve yine
hatıra O'nu ﷺ getirdiği için abdestimiz başka bir anlam daha kazanacak.
(Şimdi ben burda şu hadisi hatırlatmasam olur mu? Olmaaaazzz:)): "Ahir
zamanda kim sünnetime temessük ederse ( sıkı sıkı yapışırsa ) yüz şehit
sevabı kazanır"
E biz bu andesti günde kaç defa alıyoruz, o zaman tam da sünnete uygun alalım da gelsin sevaplar:))
Sünnete tam uyarak abdest aldığım günleri hatırlıyorum da, küçük bir
ibriği ( jar kelimesini ibrik olarak çevirdim ama...:)) suyla
doldururdum, abdestin sonuna kadar yettiğini görünce de aslında ne kadar
az suya ihtiyacımız olduğunu farketmenin şaşkınlığını yaşardım.
(Bildiğiniz gibi abdest alırken fazla su harcarsak mekruh oluyor. Yani
böyle bir güzelliği bile mekruha çevirebiliyoruz. Belki abdest aldığımız
yere göze çarpacak bir not şeklinde bu meseleyi hatırlatıcı bir yazı
asabiliriz. Arada bu yazıyı değiştirmezseniz (rengini, yazı stilini ya
da yerini) gözünüz alışır da notu farketmezsiniz.)
Kalbimizi işin içine dahil etmek için hissiyatımıza eklememiz gereken
son fikir de şu olabilir; abdest bizi günahlarımızın bazılarından
kurtarır.
Peygamberimiz (s.a.s) buyuruyor ki:
“Müslüman kul, abdest alırken ağzına su verince ağzındaki günahlar çıkıp
kaybolur, burnuna su verince burnunun günahları çıkıp kaybolur, yüzünü
yıkayınca göz kapaklarının kenarlarına kadar yüzünün bütün günahları
süzülüp gider. Ellerini yıkayınca tırnak altlarına kadar bütün ellerinin
günahları süzülüp gider, başına su verince de kulak altlarına kadar
başının bütün günahları süzülüp çıkar, ayaklarını yıkayınca da tırnak
aralarına kadar ayaklarının bütün günahları süzülüp çıkar. Bundan sonra
camiye kadar yürüyüp namaz kılması kendi için fazladan bir sevap olur.”
(Mahşer günü, mizanın başındasınız.. Sağ tarafta sevaplar, sol tarafta
günahlar... Günahlar kaldırılıverse pek makbule geçecek ve belki en ufak
bir günah temizliğine bile muhaç olacağız o gün... Rabbim merhametiyle
muamele etsin)
(Hem şöyle düşünmek lazım; madem ki namaz benim için Rabbimle buluşma
zamanı elbette ki bu buluşmaya giderken önce günahlarımdan
temizlenmeliyim.
Düşünün ki, yeni bir kıyafet aldınız, önce yıkayıp sonra mı parfüm kullanırsınız yoksa önce parfüm sıkıp sonra mı yıkarsınız?)
Vesvese Problemi
Birçoğumuz biliyordur bu sorunu: tam abdest almış çıkarken, sağ kolunu
yıkamadın, yüzünü bir kere yıkadın, dön bir daha al.. gibi düşünceler.
Eğer bu konu sizi her daim rahatsız ediyorsa yapmanız gereken şey, onu
önemsememek. Yani ne kadar yıkamamış gibi hissetseniz de yıkadığınızı
farz etmek. Namazda da aynısı geçerli. Yani bir insan sürekli üç rekat
mı kıldım dört mü diye düşünüyorsa yapması gereken dört rekat kıldığını
farz etmektir.
(Çünkü vesvese, kulun işini zorlaştırmak ve onu o amelden soğutmak için
şeytanın çevirdiği bir dolaptır. Yapmak gereken şey, vesveseyi
önemsememektir, Bediüzzaman hazretlerinin dediği gibi aynadaki yılan
sadece görüntüdür, ısırmaz..)
Abdestten Sonra Okunacak Kıymetli Dualar
Peygamberimiz (s.a.s) buyuruyor ki:
“Kim güzelce abdest aldıktan sonra gözünü göğe kaldırarak “eşhedü
ellâilâhe illallahu vahdehû lâşerike lehû ve eşhedü enne Muhammeden
abdühû ve rasûlühû”derse istediğinden içeri girebileceği sekiz Cennet
kapısı açılır.”
(Yaa, cennet kapılarında sıra beklemeye de gerek kalmasın diye yol göstermiş Yol Göstericilein En Güzeli :))
Ayrıca,
"Subhaneke Allahumme ve bi hamdik eşhedü en la ilahe illallahe ille ent estağfiruke ve etubu ileyk"
Abdestten sonra edilmesi tavsie edilen dualardan....
Ayrıca, abdest esnasında okunması tavsiye edilen dualar var ki, onunla alakalı burda gerekli bilgiyi bulabilirsiniz...
Rabbim abdest alırken kalbimizi de hâzır etsin inşallah... Amin
Konuyla ilgili diger yazılar için burayı tıklayabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Okuduğunuz yazının son kelimesine geldiğinizde aklınıza geleni bilmek beni gerçekten mutlu eder...
Ayrıca;
Yaptığınız Yorumun Cevabını Mail Adresinize Gelmesini İsterseniz Yorum İletisinin Sağ Altındaki " E-Posta yolu ile abone ol" tıklamanız yeterlidir.