13 Nisan 2013 Cumartesi

ÜSLÛP, DÜĞÜN, TEVAZÛ ve Hz FATIMA'nın ÇEYİZİ

Bu yazıyı uzun zaman önce Ahmet Turan Alkan'ın köşesinde okumuştum.

Rahmetli Necip Fazıl Kısakürek’in, “Hazreti Ali” isimli eserinden...

Allah’ın Resulü buyurdular:

-Dünyalık olarak neye mâliksin ya Ali?

-Bir zırhla bir at. Bütün mâlik olduklarım bu kadar ey Allah’ın Resulü!..

Allah Resulünün gülümsemeleri büsbütün aydınlandı:
-Atın sana lâzım, git zırhını sat, parasını getir!

...

Hazreti Ali zırhını 480 dirheme sattı. Parayı Efendimiz’e getirdi; Efendimiz paradan birazını aldı ve gerisini Bilâl Habeşî’ye vererek,

-Bu parayla bir iki güzel şey alın” dedi.

Tahtadan bir sedir, sahtiyandan (keçi derisi) bir şilte ve yastık yaptırıldı

Şilte ve yastığın içi hurma lifleriyle doldurdu.

Hazreti Ali ve eşi Fâtıma validemizin düğün cihazı (çeyiz) işte bundan ibaretti.

...

Nikâh günü Efendimiz’in dadısı Ümmü Eymen, Fâtıma validemizi Hazreti Ali’nin evine götürüp teslim etti. İki genç, Efendimizi beklediler. Teşrif buyurulunca kızından bir çanak su istedi. Önce birazını içti, sonra,

-Buraya gel kızım, diyerek Fatıma validemizi çağırdı

Eliyle çanaktaki sudan Fâtıma’nın başına ve yüzüne göğsüne serpti,

-Allah sizi ve zürriyetinizi şeytandan korusun!

Sonra dâmadını çağırdı; aynı sudan ona da serptikten sonra şöyle dedi:

-Allah’ın ismi ve bereketiyle zevcen senindir.

Ve evden ayrıldı.





Düğün ziyafeti, o zamanın ölçülerine göre pek ihtişamlı oldu.

Hazreti Ebubekir’in kızı Esma diyor ki:

-O güne kadar Fâtıma’nın düğün ziyafetinden daha büyüğü görülmedi.

Bu düğün ziyafetindeki yemekleri sayacak olursak, gözlerindeki ihtişam ölçüsünü anlarsınız:

Arpa yemeği, hurma ve ayrıca yağ, yoğurt ve hurmadan yapılan basit bir yemek...

...

Hayatları veya yaşayış üslupları...

Hudutsuz bir sadelik, her türlü ihtiyaca yabancı bir kanaat, ellerine ne geçerse başka ellere aktarılmaya memur bilen bir cömertlik, her tezahüre karşı tatlı dil ve güleryüz, devamlı sabır, duraksız ibadet, sonu gelmez rikkat, ölçüye sığmaz şefkat.

Hayat üsluplarının başlıca şiarları....

*

Iyaz bin Himar'ın rivayetine göre Peygamberimiz şöyle buyurmuştur:

"Allah bana mütevazı olmanızı bildirdi. Sakın kimse kimseye karşı övünmesin, kimse kimseye zulmetmesin."

Hz. Ömer minberde şöyle hitap ediyordu:

"Ey insanlar! Mütevazı olunuz. Çünkü ben Peygamberimizin şöyle buyurduğunu işittim: "Allah için mütevazı olanı Allah yükseltir."

---

(Fotoğraflar netten alıntı olup, Hz Fatıma'nın evine aittir)

4 yorum:

  1. Insan icinde kalan dugun uhdelerinden utaniyor, insallah bu sefer uzun surer:)

    YanıtlaSil
  2. Uzun zamandir karsisinda sustugum bir posta denk gelmemistim..cok anlami cok guzel..abartisiz sade,son derece mutevazi ve yuce davranizlas..Allah razi olsun senden de onlardan da insallah..Rabbim bolluktada fakirlikte de haddini asmayanlardan,sapmayan bozulmayanlardan eylesin..amin..en samimi sevgilerimle.

    YanıtlaSil
  3. Amin. Düşünün ki ben bu yazıyı yıllar önce okumuştum, aklımda yer etmiş. Rabbim yüreğimizde de yer etmesini nasip etsin..

    YanıtlaSil

Okuduğunuz yazının son kelimesine geldiğinizde aklınıza geleni bilmek beni gerçekten mutlu eder...
Ayrıca;
Yaptığınız Yorumun Cevabını Mail Adresinize Gelmesini İsterseniz Yorum İletisinin Sağ Altındaki " E-Posta yolu ile abone ol" tıklamanız yeterlidir.