30 Nisan 2013 Salı
Kahvaltılık "sıcak birşey" Arayanlara :)
29 Nisan 2013 Pazartesi
Sorar mısın Allah'a....
Derler ki;
Hz Musa (as) birgün Tur dağına Allah'la konuşmaya giderken, yolda adamcağızın birine rastlar. Adam Hz Musa'yı görünce hemen yolunu keser.
-Nereye gidiyorsun ya Musa?
-Tur dağına gidiyorum. Rabbimle söyleşme vaktidir.
Allah'la konuşmaya giden birini gördüğümü hayal ettim şimdi. Ne isterdim acaba? Neyi bilmek isterdim en çok? Beni sevip sevmediğni merak ettim ilk... Sonra bunun cevabını zaten verdiğini hatırladım:
"Benim nezdimdeki yerinizi öğrenmek istiyorsanız, kendi nezdinizde Bana ne kadar değer verdiğinize bakın"
Kendi sorumdan kendim korktum sonra ve hikayeyi okumaya devam ettim:
-Lütfen sorar mısın Allah'a, ben cennete mi gideceğim cehenneme mi?
-Olur mu hiç? Böyle şey sorulur mu? Soramam...
dese de Allah'ın peygamberi, adam öyle ısrar eder ki, en sonunda kabul eder Hz Musa...
Tur dağında, hayal etmekten aciz olduğum o görüşmede sözünü tutar Hz Musa:
-Ya Rabbi bu adam merak ediyor, cennete mi gidecek cehenneme mi?
Cevap hepimizin birgün duymaktan korkacağı haberi vermektedir malesef...
-Söyle o kuluma, o kulum cehennemliktir.
Ve hz Musa'ya düşen elçilik de zordur şimdi.. Nasıl söylesin adamcağıza cehennemlik olduğunu?
Adam bekler heyecanla... Öyle alelade bir heyecan değil bu.... Önemli bir sınav sonucu için bilgisayar başında beklerkenki heyecanınızı alın ve sonsuzla çarpın... Ebedi hayatın nasıl geçirileceğidir sözkonusu olan...
-Hadi söyle ya Musa, ne dedi?
Cevap vermek istemese de tabi ki kutuluşu yoktur ve aynen aktarır söylenileni:
-Söyle o kuluma, o kulum cehennemliktir!!!
Adamcağız beklenilenin aksine öyle mutlu olur ki, sevinçten zıplamaya hoplamaya başlar...
-Yanlış anladın galiba cehennemlik olduğunu söyledim...
-Olsun..
der adam
-"KULUM" demiş ya o yeter bana...
Ve derler ki, adamın bu muhabbeti, kaderini değiştirir ve adam cennetliklerden olur...
....
Elçinin cakası padişahındandır.. Padişah güçlüyse elçi karşısına çıkan her hükümdara meydan okuyabilir... Kul olmak da böyledir aslında... Büyük payedir, lütuftur...
Sorulması gereken soru şudur :
"Kimin veya neyin kuluyuz?"
Rabbim "farkındalık" versin hepimize...
Dualaşalım....
26 Nisan 2013 Cuma
Geçerken Uğradık, Mutlu Olduk
.......
Bu ördekler bizimkilerden biraz farklı, ilk gördüğümde çok şaşırmıştım. Şimdi itiraf edin; Türkiye'de böyle sahipsiz bir parkta, gayet etine dolgun bu ördekleri kendi hallerine bırakırlar mıydı sizce :)
Bu kuş parktan değil, giderken yol kenarında gördüm arabayı durdurup çektim. Ne kadar güzel değil mi...
Bu da başka narin bir kuş....Epey uzaktaydı, zoom yapınca renkler pek güzel olmadı
Bu kuşlar nedense bizim orada burada gezinen tavukları hatırlatıyor bana:)
Fotoğrafa dikkatli bakın. Kuşun ayağındaki balığı göreceksiniz. Gözümüzün önünde kaptı sudan...
Baharsızlıktan bahsetmek için erkenmiş sanırım
Bu foto başka bir yol kenarı parkından ama paylaşmak istedim... ''Timsahları Beslemeyin'' yazıyor levhada... Hem çok komik geldi hem de korktum biraz.. Sanki martılara simit atmaktan bahsediyorlar. Daha öce bu konuya değindiğim için kısa kesiyorum...
Her yerdeler, her yerde....
Bizden bu kadar...:)
Hepinize, küçük sermayelerimizin hakkını verebildiğimiz günler diliyorum:)
Namazda Huşuyu Elde Etmenin Yolları
25 Nisan 2013 Perşembe
Kısa Bir Blog Hikayesi, Kalb Kalbe Karşıdır ve Teşekkür:)
23 Nisan 2013 Salı
İnsanı İnsan Kılan Namaz ve Bir Yazı Dizisi
Keşke hakkını vere vere edâ edebilsem de namazdan konuşmaya yüzüm olsa... Ama bu bakış açısıyla bakarsam hiçbirşey konuşamayacağım için başta kendi nefsime hitaben yazmalıyım belki de...
Fatiha'yı vermiş sonra her kelimesi hazine, bana böyle dua edin diye...