Namaz serisi 1 2 3 4 5 6 7
Serimizin bu haftaki bölümünde ümitle namaza gitmenin insanı Allah'a nasıl yaklaştırdığından bahsedilmiş. Rabbim hepimize istifade lütfetsin....
Serimizin bu haftaki bölümünde ümitle namaza gitmenin insanı Allah'a nasıl yaklaştırdığından bahsedilmiş. Rabbim hepimize istifade lütfetsin....
Ebu Nuvas içkiye ve müstehcen sözler söylemeye çok düşkün bir adamdı, bazen o kadar ileri giderdi ki şiir söyleme kabiliyetini müstehcen sözler söylemekte kullanır ve bu şiirleri şarkı şekline getirip güya sanat yapardı. Ancak, birgün o da herkese açık olan tövbe kapısından girdi ve tamamen değişti. Onu görenler bu haline çok şaşırıyor hatta birçoğu Allah'ın onu affetmeyeceğini düşünüyordu.
Ebu Nuvas vefat ettikten sonra yastığının altında şu şiirin yazılı olduğu bir kağıt buldular:
Ey Rabbim, biliyorum ki günahlarım çoktur ama biliyorum ki, senin rahmetin benim günahlarımdan da çoktur. Eğer Sen sadece Adil olsaydın, o zaman günah işleyenler kime giderdi? Emrettiğin gibi Sana saygıyla Rabbim diyorum, eğer Sen ellerimi boş çevirirsen bana başka kim merhamet edecek?
Sen Ne Hissediyorsun?
Geçen hafta huzurda olduğunun farkında olmanın ve o esnada söylediklerimizi anlıyor olmanın önemi hakkında konuştuk. Bu hafta, daha derinlere ineceğiz inşallah. Malesef birçoğumuz namaz kılarken namaza hislerimizi ve duygularımızı katmıyoruz. Oysa biz bir arkadaşımızla buluşacak olsak, muhtemelen neşe içinde buluşacağımız yere gideceğiz ve yine muhtemelen bu arkadaşımızdan ayrılırken üzüntü duyacağız ve uzak kaldığımız sürece birbirimizi özleyeceğiz.. Bahsettiğimiz bu hisler sadece bir arkadaşımızla buluşurken yaşadıklarımız oysa namazdan bahsederken sözkonusu buluşma Rabbimizle gerçekleşiyor ve biz birşey hissetmiyoruz...belki de bu yüzden namazı halledilmesi gereken bir iş olarak görüyor, o bittiğinde katlayıp kenara kaldırıyoruz ve bu buluşma bizim hayatımıza kaldığımız yerden devam ederken bizi hiçbir şekilde etkilemiyor...
O zaman ne hissetmemiz lazım önce bunu konuşalım mı?
Üçüncü Derece: Reca (ümit)
Bu üçüncü derece dediğimiz de nedir?
Allah' ın huzuruna O'nun rahmetine müştak olduğumuz ve bu rahmeti tüm zerrelerimizle ümit ettiğimiz duygusuyla gelmek... Ancak böyle düşünürken O'nun bizi kabul edeceğine ve Kendisine her seferinde daha da yaklaştıracağına inancımız tam olmalı. İşte bu duyguya reca duygusu diyoruz. Bu duyguyu hissedebildiğimiz zaman kalbimizi otomatik olarak Allah'a açmış olacağız çünkü reca duygusu ancak tüm kalple inanırsak elde edebileceğimiz bir lütuf. Namaza konsantre olmak ve onu anlamak da ancak kalple olacağına göre ne kadar reca duygusuna sahipsek kalbimizi o kadar hazırlamış oluyoruz diyebiliriz. Burdan çıkardığımız sonuç şu; ne kadar ümitvarız o kadar huşûya hazırız inşallah....
Peki reca duygusunu tüm kalbimizle ne kadar hissedebiliriz?
Eğer Allah'ı bilirsek bu duyguyu elde ederiz. Ve ne kadar bilirsek ümitle O'na bağlanışımız da o kadar artar. Allah bize kendi annemizden daha merhametli! Tüm yapmamız gereken şey O'nun hakkında iyi düşünmek ve inşallah O'nun teminatıyla biliyoruz ki nasıl düşünürsek bize öyle muamele edecek.
Eğer namaza başlamadan önce bunu tefekkür edersek, içimizde birşeyler kıpırdayacak ve bu birşeyler de bizim namazdaki düşüncelerimizi etkileyecek. Unutmayalım ki Allah bizi cezalandırmak değil, affetmek istiyor... Hem O bize Kendisi rahmetinin gazabını geçtiğini söylemiyor mu???
Allah kitâbında şöyle buyurmuştur:
“Âyetlerimize iman edenler sana geldikleri zaman onlara:
“Selam sizlere! de.
Rabbiniz merhameti kendi Zatına temel bir ilke edinmiştir.
Sizden kim bilmeyerek bir günah işler de sonra ardından tövbe eder ve halini düzeltirse Onun da gafur ve rahîm (çok affedici ve merhametli) olduğunu bilmelidir.” (6:54)
Subhanallah- birçoğumuz için yıllar geçti ve belki de namaza hiç bu duygularla gelmedik öyle değil mi? Ki Rabbimizin merhametini istememiz O'nun çok hoşuna gittiği halde...
Allah Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurur:
“27 – Evet Allah sizin yuvanıza dönüş yapıp tövbenizi kabul buyurmak istiyorken,
O şehvetlerinin ardına düşenler ise büsbütün yoldan çıkmanızı isterler.
28 – Allah sizin yükünüzü hafifletmek ister, çünkü insan hilkatçe zayıf yaratılmıştır.”
(Al-i imran suresi)
Bir dahaki namazda bunu yapmayı deneyelim:
Tüm kalbimizle Rabbimizin bizi affetmek istediğine, huzurunda görmek istediğine inanalım. İnanalım ve ümid edelim ki, O bizi cennetine alacak en önemlisi bizden razı olacak, sadece bu kadar da değil bizi Resulullah'a (sav) komşu yapacak... Bunlar çoook uzaklarda, asla olamayacak istekler değil. Bakın yine Rabbimizin kendi sözleri:
"Dua edin ki cevap vereyim" (40:60)
Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Allah'a dua ederken cevap alacağınızdan kesin olarak dua edin."
Eğer bunu yaparsak, O bize istediğimizin de FAZLASINI verecek.
Fakat bu duygunun adı "reca" olmalı başka birşey değil... Başka birşey derken kasdettiğim şu: Reca duygusuyla hallenen insan, ortaya bir çaba koyar ve ümid ettiklerini elde etmeyi ameliyle destekler. Ama eğer 'nasılsa Allah affeder' deyip bir kenara çekilir hiçbirşey yapmazsak o zaman bu su-i istimale girer...
Allah (cc) Kur'an da şöyle buyurmuştur:
“Şu da muhakkak ki inkârdan dönüş yapan, iman eden, güzel ve makbul işler yapan, böylece doğru yola giren kimseyi de affederim.”(20:82)
Ve bu ayetin kefaletiyle de inşallah ihtiyacımızdan ve hak ettiğimizden fazlasını alacağımız anlamış olduk...
Mesele Rahmeti sonsuz olanın kapısını gerektiği gibi çalıp bu lütufdan faydalananlardan olabilmekte.... O zaman bu lütufları elde etmek namaza başlarken niyetimizde olsun inşallah...
Hocam hayirli ugurlu ve berekerli olsun insaallah blogunuz. Cok guzel bir blog dopdolu tam size gore her yonuyle ... Cok guzel bir konu cok guzel paylasim .Allah razi olsun
YanıtlaSilTeşekkür ederim hocam inşallah öyledir, inşallah hem benim hem başkaları için güzelliklere vesile olur
SilAhh ah namaz..namaz..namaz:'(
YanıtlaSilAllah razi olsun..yuregine ve kalemine saglik..takip ediyorum insaAllah herkes ve benim icinde gecerli olur ve bu okuduklarimiz yazi da kalmaz insaAllah...
Namazlarimizi,
Boynu bukuk birakmamak duasiyla..
Amin...
Sil