18 Temmuz 2013 Perşembe

Ben Sevdim: Bir İftar Programı ve Nerde O Memleketteki Ramazanlar:(

Ramazan ayı girdi gireli buralara uğrayamaz oldum. Normalde benim blog mesaim kızım uyuduktan sonra aksam 9 buçuk gibi başlardı ama şimdilerde o vakitte sofradan yeni kalkmış oluyoruz.

Mübarek ay, her haliyle kendine özel geliyor, giderken de günahlarımızı da temizleyip gider inşallah...

Ramazan ayının bence en güzel özelliklerinden biri televizyonlardaki değişiklikler... İftar ve sahur programları. Hele o iftardan önce herkes bir araya gelmiş heyecanla iftar ânını beklerken içimizi aydınlatan, dualara külliyet kesbettiren programlar... İlahileri, ortamları... 

Hele gurbetteysen o kokuyu daha çok özlüyorsun. 
Eyüp Sultanda, Sultan Ahmette, Kocatepede Ramazan... 

Mesela yine Ankarada olsam Kocatepe camisinin altındaki Beğendik mağazasından aldığım müthiş güzel pişirilmiş tavuk butla ve çiçek ekmekle uygun bir yerlere oturup Erol Taş usülü yiyerekten iftar yapmak isterdim... Arkasından da Kocatepede Teravihimi kılıp kitap fuarını gezmek harika olurdu.

İstanbul'da olsam sahuru Eyüp'de yapmak isterdim. Param varsa Halit Paşa konağında, yoksa simitçide sahur yapıp sabah namazını camide kılmak ve Peygamber Efendimiz'i (sav) hayattayken görmüş birinin yanıbaşında olmanın heyecanını yaşamak... Orda istediğim herşey için dua etmek isterdim, herkes için... İçim çıkasıya ağlamak isterdim...
Sonra ordan Piyer Lotiye çıkmak, çıkarken Zübeyir abinin ve Necip Fazılın mezarını ziyaret etmek isterdim.. O güzel manzarayı da seyrettikten sonra geri dönüp banklarda oturmak ve kedileri sevmek isterdim...

İftarda Sultan Ahmet'te olmak isterdim sonra. Kitap sergisini, standları gezmek, çimlere oturmak... Vakit girdi mi diye telefona bakmak yerine ezanı gürül gürül duyup orucumu öyle açmak, çok kalabalıkta teravih namazı kılmak isterdim....

Sonra öğrenciyken davet edildiğim ve resmen sofrayı görünce çok mutlu olduğum ablalarımın evlerine bir daha gitmek isterdim. Hani şu giderken altı kişi zorla bir taksiye binip aceleyle gittiğimiz, ama illa ki geç kaldığımız iftarlar... 

Çok özlemişim yazarken daha çok farkettim... :(






Niyetim bunları yazmak değildi. Size sadece bir iftar programından bahsedecektim. Stv 'nin iftar programında Ahmet Bey'in anlattığı sahabe hayatından kesitlere bayılıyorum da ben, size de acizane tavsiye ediyorum. Her biri yıldız olan o insanların en çok öğrenmemiz gereken hikayelerini çok hoş bir üslupla anlatıyor. Mekan da Eyüp olunca ben pek seviyorum dinlemeyi....

Bu linki tıklayıp ordan kliplere göz atabilirsiniz....

Hepinize hayırlı Ramazanlar...


2 yorum:

  1. Duygu yüklü bir yazı olmuş..
    Bir İstanbul'lu olarak
    sizin yerinize o güzel mekanları gezmek isterim
    Hayırlı ve bereketli ramazanlar...

    YanıtlaSil
  2. Evet kesinlikle gez,eli kiymetini bilmelisiniz.... Her turlu kalabalik ve trafik zorluguna ragmen....
    Size de hayirli Ramazanlar...

    YanıtlaSil

Okuduğunuz yazının son kelimesine geldiğinizde aklınıza geleni bilmek beni gerçekten mutlu eder...
Ayrıca;
Yaptığınız Yorumun Cevabını Mail Adresinize Gelmesini İsterseniz Yorum İletisinin Sağ Altındaki " E-Posta yolu ile abone ol" tıklamanız yeterlidir.