13 Eylül 2015 Pazar

Ecdadın Hassasiyeti, Kanuni'nin Mektupları

Tarihi severim.
Osmanlı tarihini daha çok severim.
Kuruluş ve yükselme dönemini ise daha da çok severim (her Türk genci gibi)

Ecdadın herşeyü güzel, herşeyi zarifmiş sanki... Bakın mesela aşağıda resmini göreceğiniz saati de onlar düşünmüş. Her daim hatırlamaya muhtaç, unutmaya pek meyilli insancık için ne hikmetli bir saat olmuş. 


                                                             (görsel netten alıntıdır)

Şu sıralar, dünyanın halini, hemen dibimizdeki ülkelerin hallerini görünce de ecdad geliyor aklıma hep.. Ecdad deyince de, Kanuni Sultan Süleyman geliyor.
Kim anlatmıştı, ne zaman anlatmıştı bilemiyorum; Fransız kralı esir alınınca anacığı Kanuni'ye mektup gönderir oğlumu salıversinler diye. Kanuni de gereğini yapar. O esnada yazılan mektuplardan biri şu mektup mesela:

Ben ki,
Sultanlar sultanı, hakanlar hakanı hükümdarlara taç veren Allah’ın yeryüzündeki gölgesi, Akdeniz’in ve Karadeniz’in ve Rumeli’nin ve Anadolu’nun ve Karaman’ın ve Rum’un ve Dulkadir Vilayeti’nin ve Azerbaycan’ın Acem’in ve Şam’ın ve Halep’in ve Mısır’ın ve Mekke’nin ve Medine’nin ve Kudüs’ün ve Diyarbekir'in ve Kürdistan'ın ve bütün Arap diyarının ve Yemen’in ve daha nice memleketlerin ki, yüce atalarımızın ezici kuvvetleriyle fethettikleri ve benim dâhi ateş saçan zafer kılıcımla fetheylediğim nice diyarın sultanı ve padişahı Sultan Bayezıd Hân'ın torunu, Sultan Selim Hân'ın oğlu, Sultan Süleyman Hân’ım.
Sen ki,
Françe vilayetinin kralı Françesko (François, Fransuva)’sun.
Sultanların sığınma yeri olan kapıma, adamın Frankipan ile mektup gönderip, memleketinizin düşman istilâsına uğradığını, hâlen hapiste olduğunuzu bildirip, kurtulmanız hususunda bu taraftan yardım ve medet istida etmişsiniz (istemişsiniz). Her ne ki demiş iseniz benim yüksek katıma arz olunup, teferruatıyla öğrendim.
Padişahların mağlup olması ve hapsolması tuhaf değildir. Gönlünüzü hoş tutup, hatırınızı incitmeyiniz. Bizim ulu ecdadımız, daima düşmanı kovmak ve memleketler fethetmek için seferden geri kalmamıştır. Biz dahi onların yolundan yürüyüp, her zaman memleketler ve kuvvetli kaleler fetheyleyip gece, gündüz atımız eğerlenmiş ve kılıcımız kuşanılmıştır. Allah hayırlar müyesser eyleyip meşiyyet ve iradatı neye müteallik olmuş ise vücuda gele. (Allah hayırlar versin ve iradesi neyse o olsun.) Bunun dışındaki vaziyet ve haberleri adamınızdan sorup öğrenesiniz. Böyle bilesiniz.

Ben ilk paragrafa bayılıyorum:)
Şimdilerde de böyle olsak.. Bi höt desek de dünya hizaya girse.. Hükmetsek falan demek istemiyorum. Her yere huzur getirsek, barış getirsek, insanlık getirsek... Çocuklar ölmese... Kendi ülkemizde ölüp giden gencecik insanlar artık ölmese... Moda tabirle: analar ağlamasa...
Ülkemizin topraklarında bile engelleyemiyorken... Zor bir hayal gibi gözüküyor değil mi?

..........................

Kanuni ve mektup demişken bir de 'dans' mektubu var Kanuni'nin... Günümüz şartlarında absürt sayılabilse de bana eğlenceli gelen mekup..
Fransa'da insanlar dans etmeye başlayınca, Osmanlı sınırları da Fransaya kadar dayandığından Kanuni rahatsız olmuş bu dans melanetinden! :)

Ey Fransa Kralı Fransuva! Sefir-i Kebirimden aldığım mazhara göre malumatım oldu ki, memleketinde dans namında Ala Mele-İnnas Fuhşiyyat ve Lubiyat yapıyormuşsun. İş bu Name-i Humayunumun eline vusulünden itibaren bu mel'anet rezalete son vermediğin takdirde, Ordu-yu Humayunumla gelip seni kahretmeye muktedir olurum.
Günümüz Türkçesi : “Ey Fransa Kralı Fransuva! Ben ki, kırk sekiz krallığın hakanı Kanuni Sultan Süleyman Han'ım. Sefirimden aldığım rapora göre, memleketinizde dans adı altında kadın erkek birbirine sarılmak suretiyle insanlar arasında oyun oynanmakta olduğunu işitmiş bulunmaktayım.
Hemhudut olmaklığımız dolayısıyle, iş bu rezaletin memleketime de sirayeti ihtimali müvacehesinde Name-i Hümayunum elinize ulaştığından itibaren derhal son verilmediği takdirde, bizzat Ordu-yu Hümayunumla gelip men'e muktedirim!..”
Rivayete göre, Kanuni'nin bu mektubundan sonra Fransa'da yüz sene dans yapılmamıştır.

                         Görüşmek üzere.... :)

1 yorum:

  1. Saat güzelmiş. Diğer mevzulara giremiyorum. Zira ne desem boş laf etmiş olurum.

    YanıtlaSil

Okuduğunuz yazının son kelimesine geldiğinizde aklınıza geleni bilmek beni gerçekten mutlu eder...
Ayrıca;
Yaptığınız Yorumun Cevabını Mail Adresinize Gelmesini İsterseniz Yorum İletisinin Sağ Altındaki " E-Posta yolu ile abone ol" tıklamanız yeterlidir.