Mutluluk...
Herkesin peşinden koştuğu...
Uğruna çalışıp durduğu...
Çağın hastalığının depresyon olduğunu düşünecek olursak birçok insanın da sahip olamadığı...
Peki nedir mutluluk???
Bu kadar nazlı birşey midir gerçekten???
Bence sadece " yetinebilmektir" mutluluk...
O kadar da pahalı değildir yani.
.
Bir söz okumuştum yıllar önce: " yağmurdan sonra toprak kokusu ne güzel , çekebildiğin kadar çek içine.. En ucuz mutluluk ne diye sorma, yanlızca çek işte..."
Hayir hayir, benim de oyle cok gunluk guneslik bir hayatim olmadi. Hayat felsefemi bu dogrultuda olusturmaya calistim (artik ne kadar olduysa) ve yetinecek o kadar cok sey buldum ki...
Ucuz mutluluklar...mesela?
Taze çıtır simit, üçgen krem peynir ve çay mesela...(hele yurtdışındaysan)
Evin içinde bir yerlere saklanan kızımı bulduğumdaki surat ifadesi mesela...
Güneş doğmuş bir evin içinde, kızımı uyuttuktan sonra tatlı tabağı ve çay eşliğinde birşeyler okumak mesela..(inanın çok nadir oluyor)
Tabi ki sıcak ekmek kokusu mesela...
Annemin ucuz mutluluğunu söyleyeyim mi? Kızını salıncakta sallamak.. Neden çünkü sallanırken çok mutlu oluyordum (hala olurdum herhalde)
Eşimin ucuz mutluluğunu söyleyeyim mi? Kızımın içine dalmadığı derin bir tabaktan patlamış mısır yemek:)
Mesela benimki şu bile olabilir;
Ordan buraya fişek gibi geçen kertenkeleler olmadan arabaya gidebilmek:) ( inanın yaz mevsiminde Florida da bu çok zor...)
Şimdi buraya bir de farkında olmadığımız zenginlikleri de eklerdim ama o zaman çooookkk uzatmış olurum. Belki başka bir yazıda konuşuruz..
Velhasıl, ben istedim ki bu blog " ucuz mutluluklara " vesile olsun. Hem benim dünyamda, hem sizinkinde...
Şimdi tam burda sizin ucuz mutluluklarınız neler diye sorardım ama henüz hiç takipçim olmadığına göre cevap veren olur mu bilmem.
Belki birgün...:)